ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVASI KARŞI DAVA DİLEKÇESİ



                                        .................................. .AİLE MAHKEMESİ'NE

DOSYA NO                          : 2023/... E.
DAVALI-KARŞI DAVACI:  (TC: )           
ADRESİ                                : ............................................................ Beylikdüzü/İstanbul
VEKİLİ                                  :  Av.Yaprak Gizlem GÜNDÜZ (Adres Antettedir.)


DAVACI-KARŞI DAVALI    : (TC: )
ADRESİ                               : ...................                               Beylikdüzü/İstanbul

KONUSU       :  
1-) Öncelikle davacı(karşı davalı) tarafın haksız ve hukuka aykırı boşanma ve diğer tüm taleplerini içerir davasının reddine,

2-) Açmış olduğumuz karşı davamızın kabulü ile;
• Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeniyle Tarafların Boşanmalarına;
• Dava süresince geçici olarak ve kararın kesinleşme sonrası için ise kesin olacak şekilde müşterek çocuk ……….. doğumlu ………….’ nın velayetinin müvekkileye verilmesine,
• Müşterek çocuk ……….. için aylık 0.000,00-TL iştirak nafakasının davacı-karşı davalıdan tahsiline,
• Müvekkile için 0.000,00-TL. tedbir nafakası olarak, kararın kesinleşme sonrası için ise her ay yoksulluk nafakası olarak davacı-karşı davalıdan tahsiline;
• Müvekkile için, davacı-karşı davalı aleyhine 000.000,00-TL maddi, 000.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesine,
• Yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı-karşı davalıya tahmiline karar verilmesi istemidir.

AÇIKLAMALAR
SAVUNMALARIMIZ : Dava dilekçesinde müvekkilime yönelik sıralanan asılsız iddiaları kabul etmiyoruz. Dilekçede belirtilen müvekkilimin sözde gerçekleştirdiği ve söylediği şeyler  tamamen asılsız, çarpıtılmış ve gerçekliği olmayan soyut iddialardır. Müvekkilim ile davacının evliliğinde eğer bir kusurlu var ise o da davacıdır.Bu husus açıklamalarımızda ve mahkeme süresince sunacağımız deliller ile anlaşılacaktır. Müvekkilim evlendikten bugüne kadar olan evlilik sürecini ve eşiyle yaşadıklarını dava dilekçeme eklemiş olduğum  dilekçesinde detaylıca anlatmıştır. Okunduğu zaman zaten her şey hakkaniyetle anlaşılacaktır. Şöyle ki ;

1-) Taraflar       tarihinde evlenmişlerdir. Yaklaşık 3 yıl süren bu evlilikten tarafların        isimli çocukları olmuştur. Müvekkil Evliliği boyunca bir eş olarak sorumluluğumu fazlasıyla yerine getirmeye çalışmış ve hep eşini mutlu etmek için çabalamıştır. Eşiyle her evlilikte olması mümkün olan ufak tefek tartışmalar yaşamış fakat bu durum mutluluklarına gölge düşürmemiştir. Fakat davalının ailesi her fırsatta evliliklerine karışmış ve sorunları büyütmüştür. Müvekkil gerek özel günlerinde gerek Balıkesir de olduğu dönemlerde çiçekler yaptırıp , hediyeler götürerek, sürprizler yaparak evliliklerini pekiştirmek adına her şeyi yapmıştır.Dilekçemin ekindeki fotoğraflara bakılınca bu durum daha iyi anlaşılacaktır. (EK)Doğum öncesi ve doğum sonrası kendisinin ve bebeğinin sağlığını  sürekli takip ederek yanlarında olmuştur. Hatta doğumunda özel bir hastanede süit bir oda tutarak doğum gerçekleşmiştir. Müvekkil bebeğine hem annelik hem babalık yapmıştır. Eşi çoğu zaman çalıştığı için kendisine destek olmak amacıyla sürekli olarak bulaşık yıkamış , balkonları ve banyoyu yıkamış ve yemekleri hazırlamıştır. Bebeklerinin her gün banyosunu yaptırmış, oyunlar oynamış, yemeğini yedirmiş ,mamasını hazırlayıp içirmiş, altını temizlemiş , ayağında sallayarak uyutmuştur.Evin bütün alışverişlerini kendi kredi kartından yapmış ,evin hiçbir şeyini eksik tutmamıştır.(EK)

                      Müvekkilim her seferinde yuvasının yıkılmaması  , Aile birliğinin sağlanması ve çocuğunun üstün yararı için sorumluluklarını evlilik boyunca yerine getirmiş , evine ve eşine dört dörtlük bakmış ,evini ayırmış tüm ihtiyaçlarını gidermiş ,tüm isteklerini yapmıştır. Buna ilişkin banka hesap ekstrelerini de dilekçemin ekine ekleyeceğim. (EK)

                      Dava dilekçesinde belirtilen iddiaların hepsi çarpıtılmış ve gerçekliği olmayan , hiçbir şekilde ispatı olmayan soyut iddialardır. Müvekkilim hiçbir zaman eşini kırmamış , ona şiddet uygulamamıştır. Aksine davacı eş müvekkilime ve kızlarına  psikolojik ve fiziksel şiddet uygulamış ve onları tehdit etmiştir. Ortada gerçekten kusurlu biri varsa oda davacı eştir. Müvekkilim dava dilekçesinde iddia ettiği gibi hiçbir şekilde eşine şiddet uygulamamış ,hakaret vb. hareketlerde bulunmamıştır .Aslında kendisi şiddet görmüş ve hakarete uğramıştır. Dilekçemin ekinde sunacağımız , whatsap mesajları ,fotoğraflar , video kayıtları ve darp raporundan da bu husus daha iyi anlaşılacaktır.(EK) Müvekkil çocuğunun psikolojik, sosyolojik ve ekonomik geleceği için düşünerek evliliğini bugüne kadar getirmiş ve sabretmiştir. Karşı tarafın fevri davranışlarından artık dayanacak gücü kalmamıştır. Ve kendisi de artık evliliğin sonlandırılmasından yanadır.

******* Davalı tarafla sorunlar ilk günden başlamıştır. Müvekkilimin iş arkadaşları  arkasında isimleri yazılı çeyrekleri düğünde takmışlardır. Müvekkil doğum günü buna dokunulmamasına istemiştir. Düğün gecesi davacı bunu öğrenince bağırarak , çağırarak her türlü hakaretlerle müvekkilimin üstüne gitmiştir. ‘’ Babam bana koskoca düğün yaptı sen benden 5 çeyreği esirgiyorsun ‘’demiştir. Müvekkilimde ben mi istedim bur da düğün yapılmasını diyerek ,böyle ilk geceden olay çıkarıp bizi rezil ediyorsun demiştir. Davacı tarafın dilekçesinde iddia ettiği gibi ‘’senin babanın yaptığı düğünü ……’’gibi sözler kullanmamıştır. Davalı taraf daha düğünün ilk gecesinde altınları sorun ederek ,fevri hareketlerini göstererek  bu düğün sevinci ve mutluluğunu tabiri caizse müvekkilin kursağında bırakmıştır.

*******  Düğünde takılan tüm altın ve ziynet eşyaları davacı tarafında dilekçesinde kabul ettiği gibi babası  hesabına yatırılmıştır. Biz bunlarında müvekkilime iadesini talep etmekteyiz. Davacı taraf 10 ar gramlık 22 ayar 5 bileziğin müvekkilin ailesinin evinde kaldığını iddia etmektedir. İddia edilen 5 bilezik müvekkilin annesi babası tarafından kendisine takılmıştır. Düğünde kendi koluna takıldıktan sonra , düğünden sonraki gün bu 5 bilezikte dahil olmak üzere tüm altınlar hepsi Davacı tarafından Balıkesirde ki ailesine gönderidi. Bileziklerin davacının kolunda  olduğuna ilişkin düğün resimleri ve videolarını da dilekçemize ekleyeceğiz.(EK) Ayrıca müvekkilden ortak evden ayrıldığında evlendikten sonra beraber aldıkları 2 tane toplamda 49 gram hasır bilezik ve 6 adet çeyrekte davacın lının evinde kalmıştır.

******* Evlenmeden önce müvekkilim, eşi ve Ankara dan ziyarete gelen arkadaşı polis memuru  şahitliğinde , çay bahçesinde çocukları erkek olursa isminin  olmasını istediğini , sonraki doğan erkek ya da kız olması durumunda ismini davacı eşin koyabileceğini söylemiştir.Ve  da bunu kabul etmiştir.  Hiçbir şekilde kendisine ilk çocuğun ismi  olacak, töreye aykırıdır ,ilk çocuk erkek tarafının memleketinde doğar gibi söylemlerde bulunulmamıştır. Soyut ,gerçekliği ve ispatı olmayan iddialardır.

********  Davacı taraf doğum sürecinde ve sonrasında müvekkilimin kendisini yalnız bıraktığını iddia etmiştir. Doğum için müvekkilim davacı eşe rahat bir doğum geçirmesi amacıyla özel süit bir oda tutmuştur. Ve doğum için her türlü hazırlığı yapmıştır. Bu süreçte yaptıklarına arkadaşı polis memuru  bizzat şahittir. Doğum izni sürecinde müvekkil her gün defalarca aramış , mesajlaşmış ,gün gün bebeğinin  fotoğraflarını istemiştir. Bebeğinin aşısından , kendisinin ağrıyan dişine kadar her şeyi uzaktan ilgilenmeye çalışmıştır.

********    Davacı taraf darp edildiği iddiasında bulunmuştur. Ortada eğer darpa uğrayan varsa müvekkilimdir. Davalı taraf haftada en az 1 kere tartışma çıkarıp ,müvekkilime saldırarak kendisini darp etmiştir. Müvekilime verdiği zararlar , bu esnada bebeğin masa sandalyesini tekmeyle kırdığı ,eve verdiği zararlara ilişkin fotoğrafları da dilekçemin ekine ekleyeceğim(EK)Davalının müvekkilime karşı gerçekleştirmiş olduğu darp olayına ilişkin 13.02.2021 tarihli darp raporunu da dilekçemin ekine ekliyorum (EK) Söz konusu darp olayında müvekkilin vücudunun bir çok yerinde hasarlar ,kızarıklıklar oluşmuştur.

*********    Müvekkil ile davacı tatili için yola çıkmışlar. Ve öncelikle  uğranılması yönünde anlaşmışlardır. Fakat  az bir mesafe kala davacı önce gitmek istemiştir. Müvekkilin gitmemesi üzerine otobanda 120 km hızla giderken müvekkilin tırnaklarıyla boğazını tutup sıkmıştır. Müvekkilin yüzünde ve boğazında izler oluşmuş  ,son anda kaza yapmaktan kurtulmuşlardır. Tırnak izlerini de dilekçemize ekleyeceğim ( EK )Müvekkil bu süreçte hiçbir şekilde  sürükleme , tehdit, seni öldüreceğim ,geberteceğim gibi söylemlerde bulunmamıştır.

***********  Müvekkilim çocuğa bakmadığı ,ev işlerine katılmadığı gibi iddiaları da kabul etmemektedir.  Davacının işte olduğu çoğu zamanlarda çocuğun tüm bakımıyla kendisi ilgilenmiş  ,evi süpürür siler ,yemek yapmış ve bulaşıkları da yıkamıştır. Bunları yaptığı delillerimiz dosyamıza eklendiğinde zaten açıklığa kavuşacaktır.

********** Evin tüm  maddi ihtiyaçları ,giderleri müvekkilim tarafından karşılanmıştır. Evlendikten sonra evin tüm eşyaları müvekkil tarafından alınmıştır.Tüm çekilen  krediler  müvekkilim tarafından ödenmiştir. Davacı  tüm birikimini altına çevirmeye başlamıştır. Devletten aldığı süt parasını da üstüne 5000 TL daha koyarak 20000 TL yi AKBANK hesabından 15/12/2021 tarihinden ailesine göndermiştir.

                       Davacı tarafın soyut gerçekliği olmayan iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. Ortada gerçekten kusurlu bir taraf varsa davalı taraftır. Müvekkil evliliği boyunca karşı tarafın fevri davranışlarından dolayı onuru incinmiştir. Çocukların  için anne babasından, sevgisinden mahrum kalmaması, ayrı büyümemesi, yuvasının yıkılmaması, aile birliğinin sağlanması , çocuğunun üstün yararı için her şeyi sineye çekmiş ,defalarca şans vermiş ve sabretmiştir. Fakat artık sabredecek gücü kalmamıştır.Evlilik kendisi açısından artık çekilmez hale gelmiştir. Davacı tarafın dilekçesine bakıldığında soyut,çarpıtılmış ,gerçekliği olmayan iddialardır. Davacı taraf evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemiştir. Evin ve çocuğunun bütün sorumlulukları, maddi ve manevi olarak kendisine yüklenmiştir.

                 Her türlü olumsuz tavırlarla müvekkilimi psikolojik ve maddi açıdan yıpratmıştır. Bununla ilgili olarak tüm yaşananlarla ilgili , whatsap hakaret mesajlarını ,  tüm ses kayıtlarını ,13.02.2021 tarihli darp raporunu  , 15.02.2021 tarihli müvekkilin müşteki-şüpheli olarak verdiği ifade, fotoğraf ,video,yazışmalar ve mahkeme dekontlarını ve  mahkemenize sunacağız. Ve en önemlisi tanıklarımızı dinleteceğiz.

MANEVİ TAZMİNAT TALEBİMİZE  İLİŞKİN OLARAK  : Davacı taraf psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kaldığını ,maddi ve manevi zarara uğradığını iddia etmiştir. Yukarıda da detaylıca belirttiğim üzere ve dosyaya sunacağımız delillerden de anlaşılacağı üzere aslında hakarete, şiddete uğrayan onuru incinen maddi ve manevi zarara uğrayan müvekkilimdir. Ortada kusurlu bir eş varsa davacıdır. Müvekkilim evliliği boyunca evin maddi ve manevi yüküne kendi katlanmıştır. Evliliği boyunca yaşadıklarından derin üzüntü ve acı duymuştur. Tüm bunları yaşamasına davacı eşin kusurlu hareketleri ve sorumluluklarını yerine getirememesi sebep olmuştur. Boşanmaya sebep olan yukarda saydığım sebeplerden ötürü müvekkilin kişilik hakları aşırı bir şekilde zedelenmiştir. Yaşanan bu haksızlıkların giderilmesi gerekmektedir. Bu nedenle müvekkilimin  yaşadığı bu acıyı bir nebzede olsun dindirebilmek için 20.000.00 TL  maddi 20.000.00 TL manevi tazminat talep etmekteyiz.

NAFAKA TALEBİMİZE İLİŞKİN OLARAK :    Müvekkil memur olarak çalışmaktadır. Evlilikten itibaren düğün ve ev eşyaları da dahil olmak üzere bütün giderlere kendisi katlanmaktadır. Halihazırda maaşı kredi ve kredi kartı ekstrelerine yetmemektedir. Davacı eşte kendisi gibi memurdur .Ve kendisinden daha fazla maaş almaktadır. Müvekkil sadece 4500.00 TL arabanın kredisini ödemekte kalan parayla da kredi kartı ekstrelerini yatırmakta. Ve kendi geçimini kıt-kanaat geçirmektedir. Nafaka ödemesi durumunda en temel ihtiyaçlarını bile gideremeyecektir. Müvekkilimi mağdur etmiştir. Dolayısıyla herhangi bir miktar nafaka ödeme imkanı bulunmamaktadır. Bu aşamada sayın mahkemeden nafaka talebinin reddini talep etmekteyiz.

VELAYET TALEBİMİZE İLİŞKİN OLARAK : Evlilik boyunca ortak çocuk  bakımı, yemesi ve tüm temel ihtiyaçları müvekkilim tarafından karşılanmıştır. Çocuğun üstün yararı için, fiziksel ,ruhsal ve ahlaki gelişimlerinin sağlıklı bir şekilde ilerleyebilmesi için yukarıda saydığım sebeplerden ötürü geçici velayetin dava sonunda Velayetlerinin müvekkile verilmesini talep etmekteyiz. Bu mümkün değilse müvekkilimin baba sevgisinden mahrum kalmaması sağlıklı psikolojik ve sosyal gelişimi için  , çocuğuyla zaman geçirebilmesi ve ziyaret edebilmesi için geniş zamanlarda kişisel ilişki kurulmasını talep etmekteyiz.

ZİYNET EŞYALARINA İLİŞKİN TALEBİMİZE İLİŞKİN OLARAK : Düğünde takılan tüm altın ve ziynet eşyaları davacı tarafında dilekçesinde kabul ettiği gibi babası  hesabına yatırılmıştır. Biz bunlarında müvekkilime iadesini talep etmekteyiz. Davacı taraf 15 ar gramlık 22 ayar 10 bileziğin müvekkilin ailesinin evinde kaldığını iddia etmektedir. İddia edilen 5 bilezik müvekkilin annesi babası tarafından kendisine takılmıştır. Düğünde kendi koluna takıldıktan sonra , düğünden sonraki gün bu 10 bilezikte dahil olmak üzere tüm altınlar hepsi Davacı tarafından  ailesine gönderidi. Davacı tarafın iddia ettiği gibi kesinlikle altınlar müvekkilimin ailesinde kalmamıştır.Zira bunu iddia ediyorlarsa bununda ispatını somut bir şekilde yapmaları gerekir.Fakat bu iddilaları soyut , hiçbir şekilde gerçeği yansıtmayan , haksız iddialardır.Bileziklerin davacının kolunda  olduğuna ilişkin düğün resimleri ve videolarını da dilekçemize ekleyeceğiz.

İHTİYACİ HACİZ TALEBİMİZE İLİŞKİN OLARAK    : Davacının ile evlilik birliği içerisinde edinmiş olduğu malvarlığı söz konusudur. Evlilik birliği içerisinde edinilen malların paylaşımında kural, malların yarı yarıya paylaşımı göz önüne alındığında davacıya ait tüm taşınır, taşınmaz mallar ile hak ve alacakların tespiti amacıyla öncelikle Bankalara yazı yazılarak hesaplarına bloke konulmasını , Tapuya ,Emniyete , bankalara müzekkere yazılarak tespit edilmesini akabinde ise ‘ SATIŞA ENGEL İHTİYATİ HACİZ ZIMNINDA İHTİYATİ TEDBİR ‘ konulmasına karar verilmesi ile müvekkil açısından oluşan maddi ve manevi tazminatın ödenmesinin güvence altına alınması ve  MAL KAÇIRMA DURUMUNUN ÖNLENMESİ AMACIYLA davalının taşınır , taşınmaz mallarına hak ve alacaklarına HMK nın İİK nın ilgili maddeleri uyarınca İHTİYATİ TEDBİR konulmasını talep etmekteyiz.

HUKUKİ NEDENLER  :  4721 sayılı TMK ve diğer yasal mevzuatlar

DELİLLER                     :  Whatsap hakaret mesajlarını , ses kayıtları ,13.02.2021 tarihli darp raporunu ,fotoğraf ,video, yazışmalar , banka dekontlarını , 13.02.2021 tarihli müvekkilin müşteki-şüpheli olarak verdiği ifade , tanık, bilirkişi, keşif, faturalar, mesaj içerikleri ve diğer yasal deliller.

SONUÇ VE TALEP       : Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle;

1-) Müvekkilimize karşı açılmış bulunan Velayet, Nafaka , Maddi ve Manevi tazminat , Ziynet eşyaları talebinin  ve davanın reddi ile karşı davamızın kabulüne karar verilerek tarafların boşanmalarına,

2-) Müşterek  çocuk    bu aşamada geçici dava sonunda kalıcı velayetlerinin müvekkilime verilmesini ,  bu mümkün değilse kendisi ile kişisel ilişki kurulmasını ,

3-) Müvekkilimiz lehine 25.000 TL manevi, 25.000 TL maddi olmak üzere toplamda 50.000 TL’lik tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte karşı taraftan tahsiline,

4-) Davacı tarafın dilekçesinde de kabul ettiği düğüne gelen para ve taraflara takılan altınların davacının babasının hesabında olduğunu kabul etmiştir. Müvekkilin ailesi tarafından kendine takılan ,10 ar gramlık 5 adet 22 adet bilezikte zaten davacı  düğünden sonra ailesinde bırakmıştır. Ziynet eşyalarının bedeli olarak fazlaya ilişkin hak ve alacaklar saklı kalmak kaydıyla şu an için 1.000 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte karşı taraftan tahsiline,

5-) Öncelikle ve ivedilikle kötü niyetle yapılması muhtemel devir ve temliklerin engellenmesi için davalının tüm banka hesaplarına bloke konulmasını , adına kayıtlı  menkul ve  gayrimenkulların kayıtları ile  başkaca hak ve alacaklarının tespiti ile  üzerine ihtiyati haciz konulmasına ;

6-) Yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim. ..../..../20...

 




                                      ………..AİLE MAHKEMESİ SAYIN HÂKİMLİĞİ'NE

Dosya No         : 2021/……. Es.
Cevap Veren Davalı
(Karşı Davacı) : ……… – T.C. Kimlik No:…………
Adr: ………….

Vekilleri : Av. ……………
(Adres antettedir.)

Davacı
(Karşı Davalı) : ……………. – T.C. Kimlik No:……….
Adr: ………………..

Vekili : Av. ………………
Adr: ………………

Konu : 1) Öncelikle davacı(karşı davalı) tarafın haksız ve hukuka aykırı boşanma ve diğer tüm taleplerini içerir davasının reddine,
2) Açmış olduğumuz karşı davamızın kabulü ile;
• Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Tarafların Boşanmalarına;
• Dava süresince geçici olarak ve kararın kesinleşme sonrası için ise kesin olacak şekilde müşterek çocuk ……….. doğumlu ………….’ nın velayetinin müvekkileye verilmesine,
• Müşterek çocuk ……….. için aylık 0.000,00-TL iştirak nafakasının davacı-karşı davalıdan tahsiline,
• Müvekkile için 0.000,00-TL. tedbir nafakası olarak, kararın kesinleşme sonrası için ise her ay yoksulluk nafakası olarak davacı-karşı davalıdan tahsiline;
• Müvekkile için, davacı-karşı davalı aleyhine 000.000,00-TL maddi, 000.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesine,
• Yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı-karşı davalıya tahmiline karar verilmesi istemidir.

Açıklamalar :
A-) CEVAPLARIMIZ:
I. Esasa İlişkin Cevaplarımız:
1) Davacı-karşı davalı eşin, dava dilekçesinde belirtmiş olduğu hususlar gerçeği yansıtmamaktadır. Olaylar saptırılmış, müvekkilime atfı kabil bir kusur olmadığı halde, müvekkil taraflar arasında süregelen şiddetli geçimsizliğin sorumlusu gibi gösterilmeye çalışılmıştır. Taraflar arasındaki şiddetli geçimsizlikte, müvekkil tamamen kusursuz olup; davalı tam kusurludur.
2) Davacı-karşı davalı taraf, ………….. tarihinde düğün olduktan sonra müşterek aile konutunda birlikte ………..’da yaşamaya başladıklarını, evliliklerinin birinci ayında müvekkilin sebepsiz yere ağlamaya, sıkıldım demeye başladığını, kendilerinin müvekkilin adaptasyon sürecini atlatabilmesi için olabildiğince yardımcı olmaya çalıştıklarını, ancak kendisinin sürekli ………. eve geç gelmek zorunda kaldığı süreçler yaşanınca müvekkilin annesinin “…………..” şeklinde telkinleri sonucu ailesinin etkisiyle müvekkilin hiçbir sebep yokken müşterek haneyi terk ederek ………….. ya ailesinin yanına gittiğini, 15-20 gün kaldıktan sonra, davacı-karşı davalının ailesinin çabaları sonucu tarafların biraraya geldiğini iddia etmiştir. Bu husus evlilik birliğinin devamı için elinden gelen çabayı gösteren müvekkile atılmış bir iftira olup; gerçeği yansıtmamaktadır. Şöyle ki;
Müvekkilin evlendikten sonra ……………. sebepsiz değil; sebebi davacının bizzat kendi akılalmaz davranışlarıdır. Daha evliliklerinin ilk haftasında davacı-karşı davalı müvekkilin anne babasının evlerine gelmesini istemediğini belirtmiş, sürekli yaptığı masrafları müvekkilin başına kakmış(hatta müşterek aile konutuna alışveriş yaptığı bir gün müvekkile “………………demiştir…”), müvekkilin çok yemek yediğini, çok masraflı olduğunu, çirkin ve pis olduğunu söyleyerek kendisine küfür ve hakaretler etmiş, kendisini sürekli aşağılamıştır. ……… . Müvekkilin böyle bir baskı altında, işittiği küçük düşürücü hakaret ve küfürler karşısında mutsuz olması ve sürekli ağlaması gayet normaldir.
Ayrıca davacı-karşı davalı taraf, müvekkilin sebepsiz yere müşterek aile konutunu terkederek ailesinin yanına gittiğini , 15-20 gün kaldıktan sonra, davacı-karşı davalının ailesinin çabaları sonucu tarafların bir araya geldiğini iddia etmiştir. Bu husus da gerçek dışıdır. Evlendikleri günden müvekkilin ……….. olarak ……… iline atandığı yaklaşık ……… aylık süreçte müvekkil en fazla iki ay müşterek aile konutunda kalabilmiştir. Davacı-karşı davalı eş, sürekli görevim var bahanesiyle müvekkili ……..’ ya göndermiş, gönderdikten sonra ne arayıp ne de sormuştur. Müvekkilin aramalarına ve mesajlarına hiçbir şekilde cevap vermeyen karşı taraf, kendi ailesini, kardeşlerini arayıp sohbet etmekte; müvekkilin de kendisiyle konuşmak isteyip telefonu alması üzerine sürekli kızıp bağırarak telefonu suratına kapatmıştır.
3) Davacı-karşı davalı taraf, ……………… da birlikte yaşadıkları süreçte müvekkilin bir eş olarak üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini iddia etmiştir. Bu husus da gerçek dışıdır. Müvekkil, evlilik birliğinin kendisine yüklediği tüm sorumlulukları yerine getirmeye çalışmasına rağmen, yukarıda ayrıntılı olarak belirttiğimiz üzere karşı tarafça sürekli aşağılanmış, hakaret ve küfürlere maruz kalmış; türlü bahanelerle müşterek aile konutundan …………….. gönderilmiştir. Her seferinde bahaneler yoluyla müşterek aile konutundan gönderilen müvekkilden eş olarak üzerine düşen yükümlülükleri yapmasının beklenmesinin akılla izahı bulunmamaktadır.
4) Davacı-karşı davalı taraf, müvekkilin …………. tarihinde müvekkil ………. a …………. olarak atandıktan sonra; müvekkili kendi amcasıyla birlikte A……………… göndererek bir yurda yerleştirdiğini belirtmiş; aradan çok zaman geçmeden müvekkilin kendisine hiç sormadan bekar bir bayanla ev kiralayarak eve çıktığını, kendilerinin evli olduğunu, sürekli gelip gideceğini, bekar bir bayan varken eve gelip gitmesinin uygun olmayacağını söylemesine rağmen müvekkilin kendisini dinlemeyerek eve çıktığını, kendisi ……………….. gitmediği zamanlarda müvekkilin hiç …………….. yanına gelmediği, kendisini hiç arayıp sormadığını, buna rağmen kendisinin sürekli …….. müvekkili ziyarete gittiğini, müvekkile hediyeler aldığını v.s. iddia etmiştir. Bu husus da gerçek dışıdır. Müvekkil, kız yurdunda kaldığı ve eşinin ……. olması dolayısıyla hafta sonları yanına gelip kalabileceği düşüncesiyle tamamen eşinin bilgisi ve onayı dahilinde bir bayan arkadaşla eve çıkmıştır. Müvekkilin birlikte kaldığı bayan arkadaşın ailesi ………………… iline bağlı bir köyde yaşadığı için, müvekkilin ev arkadaşı olan bayan herhafta sonu ailesinin yanına gitmiş, ev müsait olmasına ve müvekkil hafta sonları tek başına kalmasına rağmen; davacı-karşı davalı eş müvekkilin doğum iznine kadar ……………….. ilinde kaldığı ….

yıllık süre zarfında toplam sadece 4 defa müvekkilin yanına gelmiştir. Olayın gerçek yüzü bu olmasına ve yaşanan tüm süreç karşı tarafın bilgisi dahilinde olmasına rağmen; davacı-karşı davalı tarafça olayların saptırılarak anlatılmasının Sayın Mahkemeyi yanıltma çabasından başka bir izahı bulunmamaktadır.
5) Davacı-karşı davalı taraf, müvekkile ait olduğunu iddia ettiği bazı …………., müvekkilin beyanı üzerine söz konusu ………….. bulduğu gibi aslı olmayan beyanlarda bulunmuştur. Bunların hiçbirinin aslı olmayıp; müvekkili karalamaya yönelik birer iftiradan ibarettir.
6) Davacı-karşı davalı taraf, müvekkilin hamile kaldıktan sonra ……………… yılı ……… ayında doğum iznine ayrılarak ……………….müşterek haneye geldiğini, kendisini hiç güler yüzle karşılamadığını, sürekli sıkıldım bunaldım bahaneleriyle kendisini bunalttığını, sürekli sebepsiz yere ağladığını, evi temizlemediğini iddia etmiştir. Yukarıda bir numaralı paragrafta da ayrıntılı bir şekilde belirttiğimiz davalı karşı davacının tüm olumsuz davranışları müvekkilin hamilelik iznine ayrılıp müşterek aile konutuna taşındığı dönemde de devam etmiştir. Müvekkilin ağlaması, kendini kötü hissetmesi sebepsiz değil; sebebi davacının bizzat kendi akılalmaz davranışlarıdır. Davacı-karşı davalı sürekli yaptığı masrafları müvekkilin başına kakmış, müvekkilin çok yemek yediğini çok masraflı olduğunu, …………..söyleyerek kendisine küfür ve hakaretler etmiş, kendisini sürekli aşağılamış, arkadaşlarını eve çağırıp oturduklarında müvekkili bir hizmetçi gibi kullanarak onların yanında dahi müvekkili aşağılamış, hakaret etmiştir. Müvekkile defalarca sen bu …………. değilsin diyerek çocuğu aldırmasını istemiştir. Karşı taraf müvekkil sekiz buçuk aylık hamileyken; çocuğun kendisine ait olmadığını DNA testi yaptıracağını söylemiştir. Bu durum da müvekkili bir hayli üzmüştür. Müvekkilin böyle bir baskı altında, işittiği küçük düşürücü hakaret ve küfürler karşısında mutsuz olması ve sürekli ağlaması gayet normaldir.
Davacı-karşı davalı eş, sürekli ………….. var bahanesiyle hamile olan müvekkili ……….’ ya göndermiş, gönderdikten sonra ne arayıp ne de sormuştur. Müvekkilin aramalarına ve mesajlarına hiçbir şekilde cevap vermeyen karşı taraf, kendi ailesini, kardeşlerini arayıp sohbet etmekte; müvekkilin de kendisiyle konuşmak isteyip telefonu alması üzerine sürekli kızıp bağırarak telefonu suratına kapatmıştır.
7) Davacı-karşı davalı taraf, sürekli bunaldım, sıkıldım şikayetleri ve sürekli ağlaması nedeniyle müvekkili ……………… göndermeyi teklif ettiğini, müvekkilin de kabul ettiğini, müvekkile davacı-karşı davalının ailesine gitmesini tembih ettiğini, müvekkilin buna rağmen kendi ailesine gittiğini ve bu nedenle …………………. tarihinden beri ayrı olduklarını iddia etmiştir. Bu husus da gerçek dışıdır. Şöyle ki;
Davalı karşı taraf, ………………. tarihinde müvekkili öğlen saatlerinde arayarak kardeşinin doğum yaptığını, eşyalarını hazırlayarak ……’ ya gitmesini, davacı-karşı davalının ailesine gitmesini ve ……..da doğum yapacağını söylemiştir. Bunun üzerine eşyalarını hazırlayıp hızlı trenle ……..’ ya doğru yola çıkan müvekkil, yolda eşini arayarak babasını(davacı-karşı davalının babası) arayarak kendisini tren garından almasını söylemiş; davacı karşı davalı da babasının işi olduğunu, kendi başına gitmesini söylemiştir. Bunun üzerine müvekkil, aradaki mesafenin çok uzak olduğunu, ………. elinde de ağır bir valiz olduğunu bu nedenle tek başına gidemeyeceğini belirtmesi üzerine davacı-karşı davalı taraf, telefonda müvekkile ağır küfür ve hakaretler ederek, zaten çocuğun kendisinden olduğuna inanmadığını, mutlaka DNA testi yaptıracağını söyleyerek telefonu müvekkilin suratına kapatmıştır. İşittiği ağır hakaret, küfür ve iftiralardan dolayı çok üzülen müvekkil de çaresiz bir şekilde ailesinin evine gitmiştir. Olayın gerçek yüzü bu olmasına rağmen; davacı-karşı davalı tarafça olayların saptırılarak anlatılmasının Sayın Mahkemeyi yanıltma çabasından başka bir izahı bulunmamaktadır.
8) Davacı-karşı davalı taraf, müvekkilin doğumu sırasında uçuşta olması nedeniyle kendisinin doğuma gidemediğini, ailesini müvekkilin ve çocuğun yanına gönderdiğini, ailesinin doğum sırasında elinden geleni yaptığını iddia etmiştir. Ayrıca çocuğun ismi hakkında ……………….. olarak anlaştıklarını, ancak müvekkilin doğumdan sonra ismini ……………. olarak nüfusa kaydettirdiğini, dolayısıyla müvekkilin bu davranışından karşı tarafı hiçe saydığı ve önemsemediği sonucu çıktığını iddia etmiştir. Bu husus da gerçek dışıdır. Şöyle ki;
Son olaydan sonra ailesinin yanına sığınan müvekkili, ne eşi ne de eşinin ailesi arayıp sormamıştır. Müvekkil, …………… tarihinde tamamen kendisinin ve ailesinin maddi imkanlarıyla hastanede doğum yapmış, eşi hiçbir şekilde yanında olmadığı gibi, ne aramış ne de sormuştur. Sadece müvekkilenin kayınpederi doğumdan sonra hastaneye gelmiş; ancak karşı taraf babasına çocuk benden değil dediği için o da bir daha gelmemiştir. Ne evlilik sürecinde ne hamilelik sürecinde eşinin ilgi ve desteğini hissetmeyen müvekkile, eşinin doğuma gelmemesi ve hiç arayıp sormaması üzerine evliliğine olan inancını tamamen kaybetmiştir. Karşı taraf, hala da çocuğunu görmeye hiç gelmemiştir. Ne evlilik sürecinde ne hamilelik sürecinde eşinin ilgi ve desteğini hissetmeyen müvekkilenin, eşinin doğuma gelmemesi ve hiç arayıp sormaması üzerine çocuğuna kendi belirlediği ismi koyması gayet normaldir. Çocuğunun ismini dahi düşünen düşünceli baba karşı taraf, yaklaşık iki aylık olan müşterek çocuğu hala ne göremeye gelmiş ne de arayıp sormuştur.
9) Evlilik birliği süresince tamamen kusurlu olan taraf davacı-karşı davalıdır. Birliktelik süresince müvekkile atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmediğinden, davacı-karşı davalının tazminat talepleri yersiz olup reddi gerekmektedir. Karşı taraf kusurlu olması nedeniyle dava açamaz. Davacı eş tarafından açılan boşanma davasının ve talep edilen tazminat taleplerinin reddine ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerekmektedir.

B-)KARŞI DAVA:
1-) Müvekkil ile davalı eş görücü usulü tanışmış, birbirlerini çok fazla tanıma fırsatı bulmadan ……………… tarihinde nişanlanmışlar ve ……………….. tarihinde de resmi olarak evlenmişlerdir. Tarafların bu evliliklerinden ……………… doğumlu …………. …………..isminde müşterek birçocukları bulunmaktadır(Nüfus kayıtları)
2-) Müvekkil, bir eş olarak üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirmesine rağmen, evlilik sonrası davacı- karşı davalı eşin, müvekkile karşı olumsuz kişiliği ortaya çıkmıştır. Kültür farklılığı, mizaç uyumsuzluğu baş göstermiştir. Davacı-karşı davalı eşin, hakaretlerde bulunması, toplum içinde dahi bunu sürdürmesi, müvekkilin akrabalarına, çevresine karşı olumsuz tavırlarda, davranışlarda bulunması, müvekkili zor durumda bırakması, müvekkile karşı ilgisizliği… Davacı-karşı davalı eşin çoğu kez sebepsiz yere tartışma ortamı yaratıp müvekkile hakaret ve küfürlerde bulunması, aşırı derecede ilgisizliği, bu ve benzeri nedenlere rağmen; davalı-karşı davacı müvekkil evlilik birliğini, çevrenin telkiniyle ve ileride düzelir umuduyla devam ettirme sabrını göstermeye çalışmıştır.
3-) Aile kurumunun, eşlere yüklemiş olduğu karşılıklı hak ve ödevler bulunmaktadır. Davalı-karşı davacı müvekkil evlilik süresince yükümlülüklerine dikkat ederek evlilik birliğinin devamı için emek harcamıştır. Davacı-karşı davalı eş evlilik birliği süresince birlikte bir yaşam kurmaktan ziyade bireysel bir yaşamı tercih etmiş, evlilik birliğinin kendisine yüklemiş olduğu hak ve ödevlere riayet etmemiştir.
4-) Taraflar, ………………. tarihinde düğün olduktan sonra birlikte müşterek aile konutunda ………’da yaşamaya başlamışlardır. Daha evliliklerinin başında davalı tarafın evlilik birliğini çekilmez hale getiren davranışları başlamıştır. Daha evliliklerinin ilk haftasında davalı taraf, müvekkilin anne babasının evlerine gelmesini istemediğini belirtmiş, sürekli yaptığı masrafları müvekkilin başına kakmış, müşterek aile konutunun iaşe ihtiyaçlarını bile karşılamamış, aldığında ise müvekkile ağzına geleni söylemiş, (hatta müşterek aile konutuna alışveriş yaptığı bir gün müvekkile “………..…”), müvekkilin çok yemek yediğini çok masraflı olduğunu bira az yemek yemesini, çirkin ve pis olduğunu söyleyerek kendisine küfür ve hakaretler etmiş, kendisini sürekli aşağılamıştır. A……………….. …………………
Davalı taraf, sürekli ………….. isimli bir bayan arkadaşını eve getirmiş, müvekkile kendilerine hizmet etmesi yönünde emirler vermiş, müvekkili adeta bir hizmetçi gibi kullanmışlar; müvekkilin yanlarında oturmasına izin vermemiş ve müvekkilin neden tek başlarına oturdukları, kendilerinin de yanlarında oturmak istediğini söylemesi ve aralarında bir şey olduğundan şüphelendiğini söylemesi üzerine kendisine söz konusu bayanın yanında defalarca hakaret ve küfürler etmiştir. (Tanık anlatımları).
5-) Davalı taraf, evlilik birliğinin devam ettiği süre boyunca müvekkile hiç ilgi göstermemiş, sahip çıkmamıştır. Sürekli görevi olduğunu söyleyerek; müvekkili çoğu zaman ……………… göndermiş, hiçbir şekilde arayıp sormamıştır. Evlendikleri günden müvekkilin …… olarak ………………. ……………. aylık süreçte müvekkil en fazla iki ay müşterek aile konutunda kalabilmiştir. Davalı eş, sürekli …………. var bahanesiyle müvekkili ……..’ ya göndermiş, gönderdikten sonra ne arayıp ne de sormuştur. Müvekkilin aramalarına ve mesajlarına hiçbir şekilde cevap vermeyen karşı taraf, kendi ailesini, kardeşlerini arayıp sohbet etmekte; müvekkilin de kendisiyle konuşmak isteyip telefonu alması üzerine sürekli kızıp bağırarak telefonu suratına kapatmıştır. Eşinin ailesinin ve kendi ailesinin yanında kalan müvekkil, eşinin arayıp sormaması ve kendisini müşterek aile konutuna çağırmaması nedeniyle müvekkil, her seferinde evliliğe olan inancını kaybetmeyerek, evliliğin düzelmesi ümidi ile müşterek aile konutuna kendisi gitmiştir. (Tanık anlatımları).
Davalı eş, müvekkile karşı duygusal şiddet uygulamıştır. Fakat davacı müvekkil evliliğe olan inancını kaybetmeyerek, evliliğin düzelmesi ümidi ile anlayışla karşılamaya çalışmıştır. Evliliğin devamı süresince davalı eşin olumsuz davranışları devam etmiştir.
6-) Müvekkil, ………….. tarihinde …………….. iline …………… olarak atanmıştır. Bu sırada davalı kışlık izinde olup, çalışmamasına rağmen; müvekkili ………………………..daki müşterek aile konutunda kimsesi olmadığını bildiği halde tek başına bırakarak ……………… ailesinin yanına tatile gitmiştir. Müvekkil tek başına kalamayacağını-korkacağını, ……………..da tanıdığı kimsenin olmadığını, kendisinin yerinin eşinin yanı olduğu-kendisinin de eşiyle birlikte …………………ya gitmek istediğini söylemesi üzerine müvekkile hakaret ve küfürler savurarak darp etmiştir. Müvekkili …………………. tek başına bırakan davalı, ailesine de müvekkilin Iğdır’da okuduğu üniversiteden ……….

başlamak için eksik olan evraklarını almaya gittiği yalanını söylemiştir. Müvekkil çaresizce tek başına ………………..daki aile konutunda bir hafta kaldıktan sonra artık daha fazla dayanamamış; kendisi ……………….ya eşinin ailesinin yanına gelmiş, bir süre kaldıktan sonra ………………. tarihinde öğretmen olarak atandığı …………..iline giderek ……………. isimli bir yurda yerleşerek görevine başlamıştır. Müvekkil, kız yurdunda kaldığı ve eşinin asker olması dolayısıyla hafta sonları yanına gelip kalabileceği düşüncesiyle tamamen eşinin bilgisi ve onayı dahilinde bir bayan arkadaşla eve çıkmıştır. Müvekkilin birlikte kaldığı bayan arkadaşın ailesi …………….iline bağlı bir köyde yaşadığı için, müvekkilin ev arkadaşı olan bayan herhafta sonu ailesinin yanına gitmiş, ev müsait olmasına ve müvekkil hafta sonları tek başına kalmasına rağmen; ………….. ancak Davalı tarafın sürekli ilgisizliği, kendisine sahip çıkmayışı, hakaret aşağılamalarına rağmen, müvekkil belki düzelir umuduyla evliliğini sürdürme çabasını sürdürmüştür. (Tanık anlatımları).
7-) Müvekkil, aralarındaki sıkıntılara rağmen; bir süre sonra hamile olduğunu öğrenmiştir. Ancak davalı eşin vurdumduymaz, ilgisiz, sahip çıkmaz tavrı bu süreçte de devam etmiştir. Müvekkil hamileliği boyunca görev yaptığı ……. ilinde tek başına eşinin ilgisinden yoksun bir şekilde hamilelik sürecini geçirmek zorunda kalmıştır. Davalı defalarca müvekkile defalarca ……….; ………….söylemiştir. Bu durum da müvekkili bir hayli üzmüştür.
Müvekkil hamile kaldıktan sonra eşinin desteğine ve ilgisine daha fazla ihtiyaç duymuş ve zorunlu görev süresi bittikten sonra davalı karşı taraftan eş durumundan tayinini müşterek aile konutunun bulunduğu ……. iline çıkarmasını istemiş; ancak davalı taraf, tayininin ……………… başka bir ile çıkacağı bahanesiyle müvekkili oyalamıştır. Ancak aradan geçen uzun süreye rağmen davalı hala ……………ilinde çalışmaya devam etmektedir.
9-) Davalı taraf, evliliğin en başından beri müşterek aile konutunun anahtarını müvekkileye vermemiştir. Müvekkil bu nedenle ……………….da görev yaptığı süre boyunca bir sefer hariç kendi evine gidememiştir. ……………. gelmek istediğini söylediği her seferde davalı taraf, türlü bahanelerle müvekkilin ………. gelmesine engel olmuştur.
10-) Evliliğin hiçbir sürecinde müvekkileye ilgi göstermeyen, kendisine sahip çıkmayan ve aile hayatı yerine bireysel bir hayatı tercih eden karşı taraf, müvekkil …………. olarak atandıktan sonra sürekli müvekkilin ……………. Müvekkil sekiz buçuk aylık hamile olmasına rağmen, “…………….. git…” demiştir.
11-) Müvekkil, A………….. görev yaptığı sırada ………….. tarihinde ………… ayrılmış, bir hafta boyunca ……………… gidebilmiştir. Müvekkil …………. durumu davalıya sorunca davalı yine müvekkile hakaret ve küfürler yağdırmıştır. …………….. …………., bazı günlerse üç dört gün hiç gelmemiş, evin iaşesini almamış ve müvekkili arayıp sormamıştır. Tüm bunlara rağmen müvekkil, belki doğacak çocuklarının etkisiyle evliliği düzelir umuduyla evliliğini sürdürme çabasını sürdürmüştür.
12-) En son davalı karşı taraf, ………….. ağır hakaret, küfür ve iftiralardan dolayı çok üzülen müvekkil de çaresiz bir şekilde ailesinin evine gitmiştir. Taraflar o tarihten itibaren ayrı yaşamaktadırlar. (Tanık anlatımları).
13-) …………….. numaralı hatta whatsup programı üzerinden mesaj atmış ve müvekkille yazışmaları sırasında ………………….…” gibi ifadeler kullanarak adeta aralarındaki ilişkiyi doğrulamıştır. İlgili yazışma çıktıları ekte Sayın Mahkemeye sunulmuştur(EK-1). Sayın Mahkemece müvekkile ait cep telefonu içindeki söz konusu yazışmanın bilirkişi marifetiyle çıktısının alınarak kayıt altına alınmasını talep ediyoruz. Ayrıca karşı tarafa ……………….. numaralı telefon hattı arasındaki kayıtların geçmişe yönelik çıkarılmasını talep etmekteyiz.(Bilirkişi incelemesi, Telefon kayıtları)
13-) Son olaydan sonra ailesinin yanına sığınan müvekkili, ne eşi ne de eşinin ailesi arayıp sormamıştır. Müvekkil, …………….. değil dediği için o da bir daha gelmemiştir. Ne evlilik sürecinde ne hamilelik sürecinde eşinin ilgi ve desteğini hissetmeyen müvekkile, eşinin doğuma gelmemesi ve hiç arayıp sormaması üzerine evliliğine olan inancını tamamen kaybetmiştir. Karşı taraf, hala da çocuğunu görmeye hiç gelmemiştir.(Tanık beyanları)
Müvekkil netice olarak davalı ile evlilik birliğini devam ettiremeyeceğini kabul etmiştir.
14)Müvekkile …….. olarak çalışmakta olup; ailesinin desteğiyle çocuğuyla birlikte geçinir durumdadır. Davalı ise, ……………. olup iyi bir geliri bulunmaktadır.(Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması için yazılacak müzekkere, tanık anlatımları)

15)VELAYET : Davalı müşterek çocuğun doğumuna bile gelmemiş, ne aramış ne de sormuştur. Şu an müşterek çocuk yaklaşık iki aylık olmasına rağmen görmeye dahi gelmemiştir. Bu nedenlerle bulunduğu yaş dönemi itibariyle anne şefkatine en çok ihtiyaç duyduğu dönemde bulunan müşterek çocuk …………. doğumlu ……………………. nın velayetinin müvekkileye verilmesi çocuğun yararına olacaktır.

16) TEDBİR VE İŞTİRAK NAFAKASI : Çocuğu bakım, iaşe, giyim ve her tür gideri için davalının da katkı sunması gerektiği yasa gereğidir. Müvekkile için aylık 0000,00.-TL, müşterek çocuk için de 00000,00.-TL nafaka ödenmesine karar verilmesini istemekteyiz.

17)MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT: Türlü süslü hayallerle gerçekleşen evlilik, evlilik nedeniyle müvekkilenin ve ailesinin girmiş olduğu masraflar, kızlık hayallerinin hüsrana uğraması, müvekkileye atılan iftiralar. Somut olayda davalının kusuruna dayalı bir boşanma davasının mevcut olduğu ve müvekkilin yaşam standartları ile maddi imkânları açısından önemli bir zarara uğrayacağı aşikârdır. Bu nedenle boşanma kararı ile birlikte davalının sağladığı maddi imkânlardan yoksun kalacak müvekkil lehine, davalının temin ettiği katkı ile orantılı olacak şekilde 000.000,00 TL maddi tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ediyoruz.
Manevi tazminata hükmedilebilmesi için, boşanmaya sebep olan eylemleri gerçekleştiren tarafın diğer eşin kişilik haklarını etkiler nitelikte olması gerekli ve yeterli olmaktadır. Somut olayda ise davacı-karşı davalı eşin; Müvekkile karşı kişilik haklarını ve onurunu zedeleyici hakaretleri, uygulamış olduğu psikolojik şiddet davalının kusurlu şekilde boşanmaya sebep olduğunu ve davalının bu eylemleri nedeniyle müvekkilin kişilik haklarının ciddi anlamda zarara uğratmıştır. Bu nedenle davalı tarafından müvekkilin manevi zararının bir nebze olsun tatmin edilmesi amacıyla 000.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ediyoruz.
Sonuç olarak; davalının kusurlu hareketleri ve evlilik birliğinin kendisine yüklediği edimleri yerine getirmemesi sonucu, evlilik birliği çekilmez bir hal almıştır. Davalının kusuru nedeniyle fiilen biten beraberliğin resmen de sona erdirilmesi amacıyla sayın Mahkemenize başvuru zorunluluğu doğmuştur.

Hukuki Dayanak : TMK ve ilgili yasal mevzuat.
Kanıtlar :
1- ………. isimli bayana ait 0……….. numaralı hattan müvekkile ait …………. numaralı hatta whatsup programı üzerinden gönderilen mesaj çıktıları(EK-1). Sayın Mahkemece müvekkile ait cep telefonu içindeki söz konusu yazışmanın bilirkişi marifetiyle çıktısının alınarak kayıt altına alınmasını talep ediyoruz.
2- Karşı tarafa ait ………..numaralı telefon hattıyla …………. isimli bayana ait …………… numaralı telefon hattı arasındaki kayıtların geçmişe yönelik çıkarılmasını talep etmekteyiz.
3- Nüfus Kayıtları,
4-Tarafların Sosyal ve Ekonomik Durumlarının Araştırılması,
5- Velayet konusunda aldırılacak uzman raporları,
6-Yemin,
7-İsticvap,
8-Yargıtay içtihatları,
9- Velayet konusunda aldırılacak uzman raporları,
10- Tüm yasal ve takdiri deliller.

11-Tanıklar:
a)………. – T.C.Kimlik No:…………
Adres: ………….. Mah. …. Sok. No:5/1 ……..
(Müvekkilenin annesi olup; davalının müvekkileyle ilgilenmediği, müvekkileye sahip çıkmadığı, bireysel bir hayat tercih ettiğine dair ve sair hususlarda tanıklık yapacaktır.)
b)………….. – T.C.Kimlik No:……….
Adres:………………….
(Müvekkilenin kızkardeşi olup; davalının müvekkileyle ilgilenmediği, müvekkileye sahip çıkmadığı, bireysel bir hayat tercih ettiğine dair ve sair hususlarda tanıklık yapacaktır.)
Sonuç ve İstem : Yukarıda arz ve izah edilen nedenler, göz önüne alınacak ve oluşacak durumlar ışığında,
1) Öncelikle davacı(karşı davalı) tarafın haksız ve hukuka aykırı boşanma ve diğer tüm taleplerini içerir davasının reddine,
2) Açmış olduğumuz karşı davamızın kabulü ile;
• Davalının kusurlu hareketleri sonucu müvekkilenin evlilik birliğini devam ettirme durum ve ihtimali kalmadığından Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Tarafların BOŞANMALARINA,
• Dava süresince geçici olarak ve kararın kesinleşme sonrası için ise kesin olacak şekilde müşterek çocuk …………. doğumlu ……………. nın velayetinin müvekkileye verilmesine,
• Müşterek çocuk ……….. için aylık 0.000,00-TL iştirak nafakasının davacı-karşı davalıdan tahsiline,
• Müvekkile için 000.000,00-TL. tedbir nafakası olarak, kararın kesinleşme sonrası için ise her ay yoksulluk nafakası olarak davacı-karşı davalıdan tahsiline;
• Müvekkile için, davacı-karşı davalı aleyhine 00.000,00-TL maddi, 00.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesine,
• Yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı-karşı davalıya tahmiline karar verilmesini saygılarımızla vekâleten arz ve talep ederiz. 23.08.2020
Davalı-Karşı Davacı
……….
Vekili
Av. ………..
Ekler :
1-)Davacı-karşı davalı için dilekçe fazlası
2-)…….…………..isimli bayanla müvekkil arasındaki vhatsup yazışmaları
3-)Vekâletname sureti

Maymun sözü hakaret midir?
Davacı tarafından araç kiraladığına dair belge veya ödeme belgeleri sunulmasa da hakim araç mahrumiyet bedelini belirleyebilir.
Bağımsız bölümün eklentisi niteliğindeki garaj, depo vs. bağımsız bölümden ayrı olarak üçüncü bir kişiye kiraya verilemez.
Aptal Sözü Hakaret midir?
Eski ve yeni brüt asgari ücret tutarları arasındaki fiyat farkının hesaplanması ile tespit edilecek miktar üzerinden sözleşmenin uyarlanmasına karar verilmesi…


                                                                                DAVALI – KARŞI DAVACI  VEKİLİ                                                                                                                                                Av. Yaprak Gizlem GÜNDÜZ
                                                                                                   e-imzalıdır 

Ücretli danışmanlık veya avukatlık hizmeti almak için Gündüzler Hukuk Bürosu ile iletişim kurabilirsiniz.

GÜNDÜZLER HUKUK BÜROSU

AVUKAT

YAPRAK GİZLEM GÜNDÜZ

Cumhuriyet Mah. Gürpınar Yolu Cad. No:2 K:7 D:115/116 Keleş Plaza

Büyükçekmece/İstanbul

TEL: 0532-157-95-07 / 0212-872-53-28

info@gunduzlerhukuk.com / www.gunduzlerhukuk.com


Gündüzler Hukuk Bürosu


UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Yaprak Gizlem gündüz’e aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.
info@gunduzlerhukuk.com
KVKK AYDINLATMA METNİ