DEPORT (SINIR DIŞI ) KARARINA İTİRAZ DİLEKÇE ÖRNEĞİ-2

Deport Kararı Nedir?

Deport, Türkiye’de bulunan yabancı uyruklu kişinin sınırdışı edilmesini gerektiren bir fiil gerçekleştirmesi durumunda hakkında verilen sınırdışı kararıdır. Eğer hakkında deport kararı verilen yabancı uyruklu kişi süresi içerisinde deport kararına itiraz etmezse yani deport kararına karşı iptal davası açmazsa hakkında verilen sınırdışı kararı hüküm doğurmaya başlar ve yabancı uyruklu kişi Türkiye’den sınırdışı edilerek gönderilir.

Deport Kararına Nasıl İtiraz Edilir?

Hakkında deport kararı tesis edilen yabancı uyruklu kişi kararın kendisine tebliğ edilmesinden başlayarak 7 gün içerisinde idare mahkemesinde sınır dışı kararına itiraz yani deport kararına karşı iptal davası açması gerekir. Deport kararına itiraz ile ilgili daha ayrıntılı bilgi edinmek için Deport kararına itiraz isimli makalemizi okuyabilirsiniz.

Kanunla belirlenen 7 günlük itiraz süresi hak düşürücü bir süredir ve 7 gün içerisinde sınırdışı kararına karşı iptal davası açılmaz ise artık tekrar dava açılabilmesi mümkün olmayacaktır. Bu sebeple sürecin mutlaka bir deport avukatı ile takip edilmesi gerekmektedir.          



                 ………… NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ’NE

                    Yürütmeyi Durdurma ve Tedbir Taleplidir.

DAVACI                               : …………..

VEKİLİ                                : Av. Yaprak Gizlem GÜNDÜZ

DAVALI                               :……….. Valiliği / İl Göç İdaresi Müdürlüğü Adres: ……….

KONU                                   : İdari sınırdışı etme kararının öncelikle yürütmesinin durdurulması akabinde iptali istemidir.

OLAYLAR                           :

Müvekkilimiz ……………. Suriye vatandaşı olup …….. …………. Üniversitesi …………..4. Sınıf Öğrencisidir. Hem Suriye’deki iç savaş hemde eğitimini tamamlamak Türkiye’ye gelmiş, ........... yılından beri yasal olarak Türkiye’de ikamet etmektedir. Türkiye’ye geldikten sonra yasal prosedürlere uyarak ikamet izni alan müvekkilimiz, …………. ilinde yasal ikamet izni olup Üniversite öğrenimine devam etmekteydi.

Müvekkilimiz, ..../..../..... tarihinde …….’da gözaltına alınmış, herhangi bir şekilde ifadesi alınmamış (herhangi bir ceza soruşturması işlemleri yapılmamış), idari işlemleri yapılması amacıyla belgeleri göç idaresine gönderilmiştir.

Müvekkil hakkında bir suç isnadı bulunmamaktadır. Ancak İçişleri Bakanlığınca hakkında G-87 Kodlu Genel Güvenlik tahdit kayıtlarının bulunduğu bu nedenlere dayalı olarak derhal ve doğrudan sınırdışı kararı alınmıştır.

Şahsın güvenli 3. Ülke sayılan Sudan’da yasal ikamet izni bulunmaktaydı ve gözaltına alınır alınmaz avukatına bilgi vermiş ve Sudan işlemlerinin başlatılmasını şifahen talep etmiş, KENDİSİNE TEBLİĞ EDİLMİŞ OLAN DOĞRUDAN SINIRDIŞI KARARINI BU NEDENLE İMZALAMAMIŞTIR. Doğrudan sınırdışı kararı alınma sürecinde usul ve yasaya aykırı hareket edilmiş, etkili bir hukuki yola başvurma imkanının tanınmamış, yargısal denetim gereği gibi yapılmamış, belirsizlik yaratılarak eğitim hayatı ve aile bütünlüğün bozulmuş, özgürlük ve güvenlik hakları ihlal edilerek Anayasa’nın 17., 19., 36., 40. ve 41. maddelerinde yer alan haklara aykırı bir süreç izlenmiştir.

Sınır dışı edilme işleminin tesisinde hukuka aykırı uygulamalarda uygulamalarla beraber Suriye’de çatışmaların ve terör olaylarının devam ettiğini, faili meçhul cinayetlerin, kaçırılmaların ve işkence vakalarının yaşandığını, genel olarak ülkede insan haklarını ihlal eden uygulamalar yapıldığını, dini inanışları nedeniyle insanların baskı gördüklerini, sınır dışı işlemi ile beraber müvekkilin yaşam ve vücut bütünlüğü yönünden geri döndürülemez ihlal yaşanabilecektir..

AÇIKLAMALAR               :

İnsan haklarına saygılı devletler, temel bireysel hak ve özgürlükleri derinden etkileyen sınırdışı etme kararlarını alırken ve bunları uygularken uluslararası hukuka ve uluslararası hukukun dayanağı olan evrensel standartlara uygun hareket ederler. Bu bağlamda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 90/V. maddesine 2004 yılında eklenen hükmü dikkate aldığımızda, Türkiye’de sınırdışı etme kararı uygulanırken sınırdışı etmeye ilişkin temel iç hukuk düzenlemelerinin yanı sıra başta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini Ek Protokolleri ve bunların uygulayıcısı olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarını da dikkate almak mecburiyeti söz konusudur.

Temel hak ve hürriyetlerle sıkı ilişkisi olan sınır dışı etme işlemi, uluslararası hukukun gelişiminde, devletlerin yalnızca iç hukuklarında düzenledikleri bir kurum olmaktan çıkarak, uluslararası düzenlemelerle evrensel standartlara kavuşturulmaya çalışılan bir konu haline gelmiştir.
Sınırdışı etme kararı, kişi özgürlüğü ve dokunulmazlığı ile ilgili olduğu kadar, kişinin seyahat özgürlüğü ile de yakından ilgilidir. Anayasa’nın 90. maddesinde 2004 yılında yapılan değişiklikle getirilen, usulüne uygun yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası antlaşmalar ile kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi durumunda uluslararası antlaşma hükümlerinin esas alınacağı kuralı karşısında, temel hak ve hürriyetleri derinden etkileyen sınırdışı etme işlemiyle ilgili uluslararası antlaşmaların ve bu antlaşmalardan doğan ihtilafları çözmekle görevli olan uluslararası yargı organlarının verdiği kararların doğru şekilde irdelenmesinin ve değerlendirilmesinin eskisinden daha önemli hale geldiğini söylemek her halde yanlış olmayacaktır.
Bu itibarla, sınırdışı edilmeyi düzenleyen iç hukuk düzenlemelerinin yanı sıra, güvence altına aldığı haklarla sınırdışı edilme işlemi arasında sıkı bağlantı bulunan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS)’nin ve sınırdışı etme işlemine ilişkin hükümler içeren AİHS’ye ek 4 ve 7 numaralı Protokollerin incelenmesinde yarar görülmektedir. Diğer taraftan, üye devletlerin AİHS ve ek Protokollerde düzenlenen insan haklarını koruma ve sağlama mükellefiyetlerini yerine getirip getirmediklerini denetleyen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’nin sınırdışı işleminin konu edildiği başvurularla ilgili kararlarıyla belirlediği standartların, sınırdışı işlemini uygulayan makamlar ve bu işlem karşısında başvurulan yargı mercileri tarafından dikkate alınması ve yargısal denetimin sağlanması zorunlu olarak görülmektedir. Ancak aşağıda ayrıntısı ile beyan ettiğimiz üzere müvekkilimizin sınırdışı edilmesinde davalı idarece usul ve hukuka uygun işlemlemleri olmamıştır. Şöyle ki;

1- Müvekkil yasal yollarla Türkiye’ye giriş yapmış ve 2013 yılından beri yasal olarak Türkiye’de ikamet etmektedir. Müvekkil yıllardır Türkiye’de bulunmakta olup bu güne kadar kanunlara aykırı en ufak bir hareketi olmadığı gibi Türkiye’nin gelişmesi ve güçlenmesi için yoğun çaba sarf etmekte, ülkemizi kendi ülkesi gibi kabullenmiş canıyla malıyla kendini bu ülke için feda etmeye hazır bir durumdadır. (Ek:1 Pasaport Kayıtları)


                            Yabancının ülkeden sınırdışı edilmesi, AİHS’in 2, 3, 5, 8 ve 13. maddelerine aykırı ise bu durum sınırdışı işlemini gerçekleştiren kurumun sorumluluğuna yol açacaktır. AİHS’in 2. maddesinde yaşama hakkı güvece altına alınmıştır. Bu maddeye göre, herkesin yaşam hakkı, yasanın koruması altındadır. Yasanın ölüm cezası ile cezalandırdığı bir suçtan dolayı hakkında mahkemece hükmedilen bir cezanın yerine getirilmesi dışında hiç kimse kasten öldürülemez. O halde AİHS’in 2. maddesi uyarınca sınırdışı edilecek yabancının gönderileceği ülkede yaşama hakkı tehlike altında ise sınırdışı işlemi gerçekleştirilmemelidir. Aksi halde sınırdışı işlemini yapanlar, AİHS’in 2. maddesini ihlal etmiş olur.

AİHS’nin 3. maddesine göre, hiç kimse işkenceye, gayriinsani yahut haysiyet kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulamaz. Bu maddede, doğrudan sı- nırdışı işlemine yönelik bir hüküm bulunmamakla birlikte AİHM; yabacının, gönderileceği devlette işkenceye, gayriinsani yahut haysiyet kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulma riski olması halinde sınırdışı işleminin 3. maddenin ruhuna aykırı olduğu sonucuna varmıştır. AİHM’in ilke haline gelen kararlarına göre, bir devletin yabancıyı, bu muamelelerden herhangi birine tabi tutulma riski olan ülkeye göndermesi, 3. maddeden doğan yükümlülüğün ihlali sayılır. AİHM verdiği kararlarıyla, AİHS’in 3. maddesinin taraf devletlere, yabancıyı, işkenceyle veya hayati tehlikeyle karşılaşacağı ülkelere göndermeme yükümlülüğünü yüklediğini ifade etmiştir

3-  Müvekkilimiz hakkında İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nce hakkında kayıt olduğu gerekçesi ile gözaltına alınmıştır. Ancak bu kayıtların neye istinaden konulduğunun davalı idarece belirtilmediği, ayrıca söz konusu tahdit kaydının davacıya tebliğ edildiğine ilişkin kendisine her hangi bir bilgi verilmemiştir.

4-  Yıllardır Türkiye’de ikamet ederek eğitim gören müvekkilin kamu güvenliğini tehdit ettiğinden bahisle sınır dışı edilmesini gerektirmeyeceği, zira daha önce İdarece ikamet tezkeresi de verilen davacının ne şekilde kamu güvenliğini tehdit ettiği hususunun davalı idarece somut bir şekilde olarak ortaya konulamadığı dosyadaki mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesinden anlaşılacaktır. Doğrudan sınırdışı kararı ile Sınırdışı işlemlerinde dikkate alınması gereken diğer bir madde 13. maddededir. AİHS’nin 13. maddesinde, etkin başvuru hakkı düzenlenmiştir. Dolayısıyla bu madde çerçevesinde hakkında sınırdışı kararı verilen kişiye, AİHS kapsamındaki haklarıyla ilgili olarak, tarafsız ve bağımsız ulusal mercilere başvurma olanağının tanınması ve başvurunun uygun biçimde incelenip değerlendirilmesinin sağlanması gerekir.

5- Tüm dosya kapsamından görüleceği üzere müvekkilimiz vergi levhası olmadan işletme açma ve sürdürme ile suçlanmış, bu hususta kendisine savunma hakkı verilmemiş, lehine olan delilleri sunma, ve var olan vergi levhasını  sunma  hakkı elinden alınmış suçsuz yere iş bu hukuki işlemlerle karşı karşıya kalması mağduriyetini yaşamıştır. Dosyada masumiyet karinesi göz ardı edilerek kendisini savunamadan ve elindeki delili göstermeye fırsat verilmeden hakkında sınır dışı kararı tesis edilmiştir. Tüm bu sebeple Valilikçe tanzim edilen .../...../202 tarihli ................... sayılı sınır dışı etme kararının iptali amacıyla sayın mahkemenize başvurmak zorunluluğu hasıl olmuştur.


DELİLLER                : .................... Düzensiz Göç Çalışma Grp. Başkanlığı Geri Gönderme Merkezinin  Dosyası,

Müvekkilimizin kollukta verdiği ifadesi, 

Öğrenci kimlik kartları ve her türlü yasal delil.


SONUÇ ve İSTEM : Yukarıda arz ile izah edilen ve sayın mahkemenizce nazara alınacak sair nedenlerle müvekkil hakkında hukuka aykırı bir şekilde ................... Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü tarafından tesis edilen ..../..../2022 tarihli 2060302 sayılı sınır dışı kararının öncelikle yürütmesinin durdurulmasına, akabinde ilgili kararın iptaline ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz. ..../..../2022


                                                                                                                                                         DAVACI VEKİLİ

                                                                                                                                              Av. Yaprak Gizlem GÜNDÜZ

                                                                                                                                                          (e-imzalıdır.)

Ücretli danışmanlık veya avukatlık hizmeti almak için Gündüzler Hukuk Bürosu ile iletişim kurabilirsiniz.

GÜNDÜZLER HUKUK BÜROSU


AVUKAT

YAPRAK GİZLEM GÜNDÜZ

Cumhuriyet Mah. Gürpınar Yolu Cad. No:2 K:7 D:115/116 Keleş Plaza

Büyükçekmece/İstanbul

TEL: 0532-157-95-07 / 0212-872-53-28

info@gunduzlerhukuk.com / www.gunduzlerhukuk.com

Gündüzler Hukuk Bürosu


UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Yaprak Gizlem gündüz’e aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.
info@gunduzlerhukuk.com
KVKK AYDINLATMA METNİ